Neden bir sayfada takılıp kalır insan?
Oysaki ne kolaydır sayfa çevirmek.
Belkide sen o sayfada kalmak istiyorsundur.
Belkide unutamamak.. Geçmişte kalan hasrete ne denmeli?
Unutmayı bilmeli insan.
Velhasıl unutamamak acıtıyor..
"Unutmak" sadece basit bir kelime, oysaki sırtındaki taşıdığı yükü göremiyoruz.
Unut demek çok kolay, lakin unutmaya çalışan birinin içindeki o fırtınayı hissetmiyoruz.
İçini kaplayan o acıyı.
Gözlerindeki o üzüntüyü.
Her "unuttum" dediğinde boğazının düğümlenip, hıçkırıklarını içindeki boşluşa atması.
Unutmak..
Yada unutmaktan çok özlemek.
Özlemek değilmidir aslında unutamamak?
Hasretle dolmasaydı içimiz, okurmuyduk hep o bir tek sayfayı? Dönüp dolaşıp tekrar o defteri açarmıydık?
Unutmakta mesele değil.
Belki hatırlatmak.
Sol tarafımızın taşlanacağını bildiğimiz halde,
Bile bile hatırlatmak.
Özlediğimiz için tekrar ve tekrar hatırlatmak.
Bir saniye bile olsa hatırlarken gülümsemek.
Sonra tekrar gerçeğe dönüp,
Bir kez daha ağlamak.
Velhasıl unuttum..
Mimoza'lı hatırlamalar..
Betül Sert
NOT: eğer yazı ve fotoğrafımı almak isterseniz, paylaşırken ismimi yazmanızı rica ediyorum.
Sonuçta bizde emek veriyoruz.